Son günlerde tekrar gündeme gelen hususi damgalı (yeşil) pasaport konusuna ilişkin olarak, bazı temel gerçekleri ve maalesef süregelen ihmalleri kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.

Bugün itibarıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yeşil pasaport kapsamının genişletilmesi için verilen tekliflerin sayısı 19’a ulaşmış durumda. Farklı siyasi partilerin sunduğu bu teklifler, pek çok meslek grubunun yeşil pasaport alma hakkına sahip olmasını talep etmektedir. Ancak, bu konunun takipçisi olması gereken Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odaların, mühendislerin ve mimarların haklarını savunma noktasında yine sessiz kaldığını görmekteyiz. Bu pasif ve kayıtsız tutum, mühendislik mesleğinin itibarını ve geleceğini tehlikeye atmaktadır.

Pasaport Kanunu’nun 14. Maddesi, hususi damgalı (yeşil) pasaport alabilecek kişiler arasında devlet memurlarını ve diğer kamu görevlilerini saymaktadır. TMMOB ise Anayasa’nın 135. Maddesine göre bir “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu” olup kamu hizmeti vermektedir. Buna rağmen, TMMOB üyesi mühendisler ve mimarlar, yıllardır hak ettikleri yeşil pasaporttan yararlanamamaktadır. Bu haksızlığın giderilmesi noktasında TMMOB ve EMO Genel Merkezi’nin sessizliği artık kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır.

Mühendislerin ülkemiz için önemi tartışılmaz. Savunma sanayii, yenilenebilir enerji, uydu teknolojileri, otomotiv endüstrisi gibi sektörlerde ülkemize ciddi katkılar sunan mühendislerin, yurt dışında gerçekleşen fuar, sempozyum ve konferanslara katılımı zorunludur. Ancak TMMOB ve EMO Genel Merkezi, bu gerçeği göz ardı ederek üyelerinin haklarını savunmakta yetersiz kalmaktadır. Bu durum, mühendislik mesleğinin uluslararası alanda geride kalmasına neden olacak kadar tehlikelidir.

Frekans Mühendisler Platformu olarak, mühendislerin yeşil pasaport hakkı için verilen kanun tekliflerinin arkasında duruyoruz. Ancak bu konuda, mühendislerin yanında yer almayan ve konuyla ilgilenmeyen TMMOB ve EMO Genel Merkezi yönetimlerini kendilerine çekidüzen vermeye davet ediyoruz. Bu yönetimlerin, mühendisleri ve mimarları ilgilendirmeyen konularla zaman kaybetmeyi bırakıp asıl görevlerine odaklanmalarını ve derhal harekete geçmelerini talep ediyoruz. Bu sessizliğin ve ilgisizliğin bedelini, meslektaşlarımızın uluslararası alanda yaşadığı zorluklar ve itibar kaybıyla ödemek zorunda kalmamalıyız.

Frekans Mühendisler Platformu olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı, gerekli tüm adımları atacağımızı ve mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna duyuruyoruz.